reverans

24 Aralık 2007

Yabancıyız

Ben onbeş yaşımda ailemden ayrılıp ailem tarafından iyi bir eğitim almam için İstanbul'da yatılı bir okula gönderildim. (Nedenlerini belki daha sonra yazarım.)Garip bir nedenden dolayı okuldan ayrılmam gerekti. Ailem dedi ki;bu şehre geri dön. Ben dedim ki ;''HAYIR'' Okuyamadı da geri döndü detirtmem dedim. Ailem başladı aramaya bu kız nerede okuyabilir diye. Teyzem arandı. Kabul görmedim oralardan .Razıyım her seçeneğe sadece beni anlamsız bir şekilde gözden çıkaran ailemi istemiyorum. Beni hapishane misali bir okula terk ettikleri içindi sanırım kırgınlığım.Tabi bir de gurur var ele güne karşı. Teyzemden olumlu yanıt çıkmayınca Ankara'dan bir ahbap arandı.Kabul gördüm ve o evde lise hayatımın son yılını yaşadım.
Onlara minnattarım ve onları hala çok seviyorum.
O zamanlarda odasını benimle paylaşan canım ablam,(güzellerden güzel ,kat be kat mutlu olmayı hak eden ablam )önemli bir gündü sanırım bana bir fotoğraf ajandası armağan etti. Üzerinde şunlar yazıyordu; WHAT A DISAPPOINTMENT! NONE OF US SPOKE THE SAME LANGUAGE! WE WERE ALL STRANGERS... Ne kadar içime işlemiş bu yazı o insanın iç güzelliğiyle bütünleşmiş, hayatımın en önemli köşelerinden birine yerleşmiş. Sanırım ben bu felsefeyi benimsemişim içten içe..

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home